Blog Arşivleri

Michelle Obama ve zürafalar

(Neyse ki başlık “Tayyip Erdoğan ve zürafalar” değil, yoksa günlük 60-70, en fazla 90 okuyucusu olan bir bloga dava açmaya üşenmezdi herhalde bizim başbakan.)

Burada yazdığım yazılarda “bilgi” ve “enformasyon” kelimelerini gayet kasıtlı kullanıyorum: Televizyon veya İnternet aracılığıyla ulaşılan şeylerin bilgi olmadığını dolaylı yoldan insanların gözüne sokmaya çalışıyorum.

Ama bazen öyle şeylerle karşılaşıyoruz ki, “bilgi”yi geçtim, ortada “enformasyon” bile yok. İşte Hurriyet.com.tr’nin Michelle Obama’yla ilgili bir “haber”i, ve NTVMSNBC’nin zürafalarla ilgili sorduğu soru bu konuda iki güzel örnek olabilir. Birincisine bakacak olursak…

michelle-obamanin-basi-dertte

Önce haber başlığını ana sayfada görüyoruz: “Michelle Obama’nın başı bu fotoğraflarla dertte”. Başlıkla verilen skandal duygusu gayet açık. “Acaba first lady nasıl fotoğraflar çektirdi ki başı derde girdi?” diye soruyoruz kendi kendimize. Sonra habere tıklıyoruz tabii ki. Ve ortaya yukarıdaki haber çıkıyor. Nedir? Michelle Obama’nın başı kolsuz elbiselerle dertteymiş. Neden? “ABD’de yapılan tartışmalarda bir First Lady’nin kısa kollu giyinmesi gerektiği yönünde görüşler ön plana çıkıyor”.

Yani Michelle Obama’nın başı kolsuz elbiselerle dertte çünkü kısa kollu elbise giymesi gerektiğini söyleyenler var. Yorum bile yapamıyorum.

İkinci slaydımıza geçelim… (İyice sunum yapar moda girdim yalnız).

zurafa-nasil-su-icer

NTVMSNBC soruyor: “Zürafalar nasıl su içer?” Bilen var mı? Ben bilmiyorum. Gerçi fotoğraftan anladığımız kadarıyla ön bacaklarını kullanarak bir ikiz kenar üçgen oluşturuyor sonra da kafalarını kenar ortay olarak kullanıyorlar. Peki NTVMSNBC’nin kendi sorduğu soruya cevabı ne?

Zürafalar su içerken dengelerini bulmakta güçlük çekerler. Özellikle su içerken yırtıcıların saldırılarına açıklardır. Uzun boyları su içerken onların hayatlarını zorlaştırsa da yiyecek ararken durum tam tersine dönmekte. Uzun boyları sayesinde diğer ot yiyen hayvanların ulaşamadıkları yere kolaylıkla ulaşabilirler.  Dünyanın en uzun hayvanlarından biri olan zürafaların boyu 5.5 metreye kadar çıkabilir. Ağırlıkları ise 1.5 tondur. Ses telleri olmayan zürafaların dilleri ise 35 cm. kadardır.

E ben hâlâ zürafalar nasıl su içer bilmiyorum?

Gerçi bunun niye haber başlığı olduğunu da bilmiyorum ya, neyse.

>> Kaza ve zevk (4 Mart 2009)

Nasıl etkili olunur?

guy-out-of-tv

Haber-magazin dergisi Hello!‘nun yaptığı uluslararası araştırma sonucunda, dünyanın en etkili 100 isminden 8’inin Türk olduğu ilan edildi: Nuri Bilge Ceylan (22.), Orhan Pamuk (23.), Arzuhan Doğan Yalçındağ (24.), Oya Eczacıbaşı (25.), Özlem Önal (27.), Mehmet Okur (30.), Kıvanç Tatlıtuğ (31.) ve Hadise (32.). (NTVMSNBC)

Gördüğünüz gibi Türkiye’nin en etkili 8 ismi arasında yönetmen, yazar, iş kadınları, sporcu, oyuncu, şarkıcı… Çeşit bol.

obama-televizyondaDünyanın en etkili 10 ismine baktığımızda tablo enteresan:

1. Barack Obama

2. Angelina Jolie

3. Brad Pitt (Angelina kadar olamadın lan)

4. Madonna

5. Prens Harry

6. Michelle Obama (eş durumundan)

7. Kraliçe Rania

8. David Beckham

9. Carla Bruni-Sarkozy

10. Prens William

Bu ilk on arasında gösteri dünyasından olduğu gayet bariz olan 4 isim var. 21. yüzyılda sporun bir gösteri olduğunu şimdi burada ayrıntısıyla açıklamaya gerek yok, ama bu konuda aklımda hiçbir soru işareti olmadığından, bu sayıyı David Beckham’la beraber 5’e çıkarabiliriz.

Yani ilk bakışta bile dünyanın en etkili 10 insanından 5’inin temel işlevi şarkı söylemek, filmlerde oynamak veya frikik atmak.

Geri kalan beş kişi, ilk bakışta siyaset dünyasından gibi duruyor: Barack ve Michelle Obama, Kraliçe Rania, Prens Harry ve Prens William.

Daha dikkatli bakın: Bu beş kişiden kaçı politikacı, kaçı magazin haberleri sayesinde ünlü? Obama çiftinin durumu biraz tartışmalı olabilir, ama Kraliçe Rania’nın ve iki prensin etkili olma sebebi tamamen magazin kaynaklı.

Etti sekiz… Dünyanın en etkili 10 insanından 8’i insanlar üzerindeki bütün etkilerini televizyona, sinemaya ve İnternet’e borçlular. (Barack ve Michelle Obama’nın ekran sayesinde etkili olduklarını iddia edebilirim, ama bu kadar bariz 8’e 2’lik bir üstünlüğü tartışılabilecek bir iddiayla zayıflatmak istemiyorum).

Özellikle Angelina Jolie ve Kraliçe Rania gibi figürlerin hayır işleriyle uğraştıkları biliniyor, ama kendileriyle aynı kampanyalarda yer alan diğer insanlardan daha etkili olmalarının tek bir sebebi var: Dünya üzerinde milyonlarca Jolie ve milyonlarca Rania olması. Her biri size en fazla birkaç metre mesafede, iki boyutlu ama gayet ikna edici. Angelina Jolie tek bir Uzakdoğulu bebeği evlat edindiğinde, milyonlarca Angelina Jolie milyonlarca bebeği evlat edinmiş oluyor.

Kraliçe Rania bir eğitim seferberliğine katıldığında, milyonlarca Rania, kat kat fazla sayıdaki çocuğu eğitmeye çaba göstermiş oluyor.

Eski bir süpermodel ve şu anda şarkıcı olan Carla Bruni-Sarkozy sekizinci sıradayken dünyanın en güçlü devletlerinden birinin cumhurbaşkanı olan eşinin ilk ona girememesinden bahsetmiyorum bile… (gerçi bahsetmiş oldum galiba)

İşte ekran kültürünü dibine kadar yaşayan toplumlarla bizim gibi geçiş toplumları arasındaki fark da böyle bir şey olsa gerek. Aynı ankette bizden seçilen en etkili sekiz isimden ikisi iş kadını, biri yazar. Oysa gelişmiş ülkeler hesaba katıldığında bırakın iş dünyasını, edebiyat dünyasından bile kimse ilk 10’a giremiyor.

Başkan ve ailesini birer medya figürü olarak görmek aslında gayet kolay. Ama buna kafa yormasak bile, dünyanın ekranı fazlasıyla ciddiye aldığı çok açık. Böyle bir dünyanın sıradan olaylara saçma sapan tepkiler göstermesinden daha normal ne olabilir?

>> Pitt: “İçine çekildiğiniz başka bir varlık var.” (9 Şubat 2009)