Blog Arşivleri

Kadın olsun da…

Hürriyet bugün pahalı bilgisayar oyunlarına takmış, bilgisayar dünyasının en yüksek paralara yapılmış 10 oyununu listelemiş. Habere yandaki resim eşlik ediyor. Ben bu resmin haberle bağlantısını pek çözebilmiş değilim, belki siz yardımcı olursunuz diye düşündüm.

İlginizi çekebilir:

İlkeli habercilik örneği [21 Aralık 2009]

Ekranmemuru Üniversitesi Haber Mühendisliği Bölümü Yetenek Sınavı [23 Kasım 2009]

Profesörün garip huyları

Hürriyet’in geçen gün yayınladığı “1 Şubat tarihine dikkat” başlıklı “haber” neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Haberin en problemli kısımlarını aynen buraya alıntılıyorum:

Bulduğu vakitlerde sayılar üzerinde araştırmalar yapan İnan, ay/gün/yıl tarih yazılımı sistemi üzerindeki çalışmalarıyla ABD’de büyük ses getirdi. Başta USA Today ve Los Angeles Times olmak üzere ABD’nin önde gelen gazetelerinde makaleleri yayınlanan İnan, Palindrom olarak da bilinen tarih yazılımı sistemi üzerinde uzun yıllardır çalışıyor.

Hürriyet’e bakılırsa adam ABD’yi sallamış, USA Today ve Los Angeles Times’ta makaleleri çıkmış. Yok öyle bir şey tabii ki. Bu haberi hazırlayan insan herhalde bir insanın makalelerinin yayınlanmasıyla, kendisi hakkında kısa bir haber çıkması arasındaki farkı bilmiyor. Mesela bu mantıktan yola çıkarsak Nihat Doğan’ın da sayısız “makalesi” yayınlandı çeşitli gazetelerde. Yerseniz.

Haberi yazanın “makale” dediği olay şu: 2 Ocak’ta Los Angeles Times’ta İnan’la ilgili kısa bir haber çıkmış ve onun konusu da aynı: “There’s something backward about this date“. USA Today’deki de öyle: “Rare square dates pair in 2009” diye bir haber o kadar.

Ayrıca, “palindrom olarak da bilinen tarih yazılımı sistemi” nasıl çarpık bir bilgilendirmedir? Palindrom denilen şey, herhangi bir yazının veya sayının tersten ve düzden aynı şekilde okunabilmesidir o kadar. Tarih yazılımı sistemi ne demek?

İşin ilginç yanı aa/gg/yy sistemini kullanan (ay önce, gün sonra) Kanada ve ABD’yi hesaba katmazsak tüm dünyada tercih edilen tarih sisteminde (gg/aa/yy) rakamların bu yansıma olayı oldukça nadir olarak görülüyor.

Haberi yazanların burada demek istedikleri, “önce ay’ı sonra günü yazan Kanada ve ABD’yi saymazsak diğer tüm ülkelerde 1 şubat 2010 bir palindrom oluşturuyor”. Ama kazın ayağı öyle değil tabii ki. Bir kere Arap ülkelerinin hemen hiçbiri bu takvimi kullanmıyor. Artı, çok sayıda ülke yılı önce, ay ve günü sonra yazıyor. Mesela Çin Halk Cumhuriyeti. Ve bu ülkelerde de 2 Şubat tarihi palindrom falan yaratmıyor.

Yani diyeceğim şu ki, Aziz İnan palindromlarla çok eğleniyor olabilir. Sonuçta doğa bilimlerinde hocalık yapan bir insan, tabii ki boş zamanlarında matematikle oynayacak. İlginç olan, bizim basının olayı veriş şekli: insan sanıyor ki Aziz İnan profesörlüğünü palindromlar konusunda yapmış, bu konuda makaleler yazmış. ABD’de palindrom denilince akla İnan geliyor.

Hatta bundan da ilginç olan, USA Today ile Hürriyet’in bu haberi verirkenki tarzları arasındaki uçurum. Yukarıda Hürriyet’in bu haberi ne kadar yetersiz ve yarım yamalak bilgilerle verdiğini gördünüz. USA Today’in Aziz İnan’la ilgili haberinin sonuna bakalım bir de:

Mathematicians have fooled around with similar date tricks since at least 1864, when Augustus De Morgan of University College London, noted the “square year,” pointing out that 1849, the year of his 43rd birthday, was the square of his age at the time (43 * 43 = 1849.) De Morgan was a living, breathing, math puzzle, who described himself as “being x years old in the year x{+2}.” If you are born in 1980, you can make the same claim in 2025, when you turn 45 (45* 45 = 2025.)

Also unlike the numerology riddle in Knowing, Inan doesn’t see any secret meanings in numerical puzzles. “If you look at numbers, you start to see all sorts of patterns and that’s always intriguing,” he says. His own name, he notes, is a kind of geometric word puzzle, if written in all capital letters, AZIZ INAN. Swap the vowels and turn the consonants 90 degrees and the words have switched places. “My parents didn’t plan this,” he says. “It’s just fun.”

[Matematikçiler en azından, University College London’dan Augustus De Morgan’ın “kare yıl”a dikkati çektiği 1864’ten beri benzer tarih hileleriyle vakit geçirmişlerdir. De Morgan, 43 yaşında olduğu 1849 yılının aynı zamanda yaşının karesine (43 x 43 = 1849) eşit olduğunu belirtmişti. De Morgan, yaşayan, nefes alan bir matematik problemiydi ve kendisini “x kare yılında x yaşında” diye tanımlıyordu. 1980 yılında doğduysanız, 45 yaşına gireceğiniz 2025 yılında (45 x 45 = 2025) benzer bir iddiada bulunabilirsiniz.

Numerolojinin “Knowing”deki kullanımından farklı olarak, İnan numerik bulmacalarda hiçbir gizli anlam görmüyor. “Sayılara bakarsanız, türlü çeşit şablon görmeye başlarsınız ve bu her zaman heyecan vericidir,” diyor. Şuna işaret ediyor ki kendi adı büyük harflerle yazıldığında bir çeşit geometrik kelime bulmacası oluşturuyor: Sesli harflerin yerlerini değiştirip sessizleri 90 derece çevirdiğinizde kelimeler yer değiştirmiş oluyor. “Ailem bunu planlamamıştı,” diyor, “bu sadece eğlence”.]

Böyle son derece sıradan ve eğlencelik bir olayı Hürriyet nasıl veriyor? “1 Şubat tarihine dikkat!”

Halbuki adamın bu tip haberlere karşı bir iddiası var: “Sayılara bakarsanız, türlü çeşit şablon görmeye başlarsınız ve bu her zaman heyecan vericidir”.

Okuyucu sana söylüyorum, Ömer Çelakıl sen anla.

Add to FacebookAdd to DiggAdd to Del.icio.usAdd to StumbleuponAdd to RedditAdd to BlinklistAdd to TwitterAdd to TechnoratiAdd to FurlAdd to Newsvine

Grip falan tamam ama, o saç ne öyle Toni?

Aslında o kadar ekranmemuru tarzı bir haber ki, çok fazla yorum eklemeden doğrudan buraya alıntılayabilirim. Ama kendimi tutamıyorum.

Romanya’nın ünlü şarkıcısı Toni Tecuceanu (bu ismin nasıl okunacağını bilen varsa kutluyorum) domuz gribinden dolayı ölünce, Romenler’in aşıya olan ilgisinde patlama yaşanmış. (Hürriyet)

Nedeni ortada: Bir şarkıcıyı pop yıldızı yapan şey ekranda normal insanlardan çok daha fazla sayıda kopyasının gezmesidir. Böyle bir şarkıcının bir hastalıktan ölmesi tabii ki sağda solda birkaç sıradan ölümlünün son nefesini vermesinden çok daha gerçek gelecektir halka.

Aslında şöyle bir araştırma fena olmazdı: bir ünlü herhangi bir hastalık geçirince halkın o hastalıkla ilgili aldığı önlemlerde nasıl bir artış oluyor? Ya da hangi ünlünün geçirdiği hastalık toplumun hangi kesimini daha dikkatli olmaya yönlendiriyor? Sonuçlar enteresan olabilir.

Add to FacebookAdd to DiggAdd to Del.icio.usAdd to StumbleuponAdd to RedditAdd to BlinklistAdd to TwitterAdd to TechnoratiAdd to FurlAdd to Newsvine

İlkeli habercilik örneği

Hani demiştik ya, “medya evreninde belgelenmemiş hiçbir şey gerçek sayılmaz artık” diye (“Ya ne yapacaktı?” 19.12.2009), Hürriyet de aynı şekilde düşünüyor olacak ki, Ezel dizisinde oynayan oyunculardan birinin ilk defa bir filmde sevişme sahnesinde oynamasını “Ezel’in Bahar’ı milli oldu!” diye duyurma ihtiyacı hissetmiş.

Hürriyet’in “Yayın İlkeleri“nin yedinci maddesine Tanrı’dan rahmet, yakınlarına daha geniş bir kelime haznesi diliyoruz.

Eski Bulvar çalışanları Hürriyet'e mi geçti, yoksa geliştirdikleri ekolün etkisi mi bu?

Hürriyet kadar kolay şaşırsak hayat ne eğlenceli olurdu

Haberi okumak için resme tıklayabilirsiniz ama bence zahmet etmeyin çünkü resimdekinden öte bir şey yok.

Add to FacebookAdd to DiggAdd to Del.icio.usAdd to StumbleuponAdd to RedditAdd to BlinklistAdd to TwitterAdd to TechnoratiAdd to FurlAdd to Newsvine