ADD’nin karın ağrısı

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin İnternet’in ne olduğunu anlayıp anlamadığını dün sorsanız, “bilmiyorum” derdim. Bugün rahatlıkla “anlamıyorlar” diyebilirim.

ADD, İnternet’in Türkiye’deki 16. yılını kutlamak için orijinal bir etkinlik geliştirmiş anlaşılan:

“Atatürkçü Düşünce Derneği, Google’da “Kemalizmin karın ağrısı” yazılarak ulaşılan sitede, Atatürk’e ağır hakaretler içeren ifadelerin yer aldığı gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’na suç duyurusunda bulundu.

Arama motoru yöneticilerinin cezalandırılması ve Google’ın Türkiye’de erişime kapatılması istenen dilekçede, “Kemalizmin karın ağrısı” yazılarak ulaşılabilen ana başlıklarda, Türkiye’nin kurucusu Atatürk’e kişilik hakları dahil, her alanda hakaret edildiği kaydedildi.” (HaberTürk)

Siteye kendim baktım, gerçekten Atatürk’e yönelik çok ağır ifadeler var. (Zaten muhtemelen benim gibi bir çok kişi siteye göz atmak istediğinden şu anda site erişim sınırını aşmış durumda, ulaşılamıyor.)

Bu hakaretlerin sansürlenip sansürlenmemesi ayrı bir konu, bu yazılara yer veren site Google Sites’ın içinde oluşturuldu diye bütün bir Google’ın sansürlenmesi apayrı.

İnternet’in ne olduğunu anlayamamış bir hukuk sisteminin içinde, İnternet’in ne olduğunu anlayamamış bir dernek tabii ki Google’ın yasaklanması için dava açacak. Sitenin dibindeki “Google Sites tarafından desteklenmiştir” ifadesinin, Google’ın ücretsiz verdiği web sitesi oluşturma teknolojisiyle ilgili olduğunu gel de ADD’ye anlat. Hadi ona anlattın, Türkiye’deki saçma sapan sansür yasalarını çıkartanlara anlatabilecek misin? Mümkün değil.

Çok zor tabii ki ama, diyelim ki Google engellendi. Ne olacak? Şimdiye kadar hep kısıtlı kalmış somut tepkilerin yanı sıra, bir sürü İnternet kullanıcısı Facebook’ta bu sansürü eleştiren gruplar kuracaklar, buralara üye olup, kendi aralarında bu sansürün ne kadar haksız olduğunu konuşacaklar.

Bu grupların büyük kısmı zaten aynı şeyi düşünen insanların bir araya geldiği sanal mekanlar olacak ve gerçek dünyaya dönük hiçbir eylem örgütlenemeyecek.

Bunun şundan hiçbir farkı yok: Yaşadığınız şehirde tamamen kanunsuz (burada kanun derken, insan mantığını aşağılamayan, gerçeklerle barışık bir hak anlayışından bahsediyorum) bir yasağa gidildi. Bu yasaktan rahatsız olanları bir meydanda topladınız. Eeee? Meydandakiler kendi aralarında konuştular. Sonra? Mutlu oldunuz mu? Evet. Sizin gibi düşünen bir sürü başka insan olduğunu öğrendiniz mi? Evet.

Peki buraya kadar yaptıklarınız, bu yasağı koyanları etkiler mi? Neden etkilesin?

Sanal yaşamı korumak isteyen insanlar, sanal dünyadaki tepkilerin yetersizliğini, gerçek dünyada tepki göstermenin değerini anlamadıkça, sanal yaşamı kaybetmeye devam edecekler.