Uygulamalar şımardı

Facebook ve Twitter aplikasyonlarını onaylarken verdiğiniz yetkilerin farkında mısınız? İlk örnek olarak, geçenlerde “Bir Beren’e Sormak Lazım” aplikasyonunun istediği yetkilerle ilgili haberde kullanılan görseli paylaşalım (SosyalMedya.co).

Evet, şaka değil. “Gelen kutumdaki mesajlara erişme” ve “Arkadaşlık isteklerime erişme” yetkilerini istiyor.

Şimdi ThruSocial adlı uygulamanın istediği yetkilere bakalım:

“ThruSocial may login as one of my Pages”. Yani benim admin’i olduğum sayfalardan biri olarak login olabilecek. Sayfayla ilgili bütün yetkilere sahip olacak.

Bu da Radikal’in web sitesinden herhangi bir yazıyı Twitter’da paylaşmak istediğinizde karşınıza çıkan aplikasyonun istediği yetkiler:

Yani Radikal’de beğendiğim bir yazıyı paylaşabilmem karşılığında bu amcalar benim adıma yeni insanları takip edebilecek, profil bilgilerimi değiştirebilecek ve benim adıma tweet yazabilecek.

Bu yetkilerin çoğunun aplikasyonların işleyebilmesi için zorunlu olduğu kesin. Ama bu yetkilerin bu amaçla sınırlı kalacağını da nereden çıkartıyoruz?

Aman dikkat.

İnternet ve Sansür: Bir Nesil Çatışması Öyküsü

(Hayatımdaki bazı değişiklikler yüzünden çok uzun zamandır sessiz kaldım. Yeni şartlara alıştıktan sonra yazılar eski hızına dönecek umarım.

SosyalMedya.CO için dün yazdığım yazıyla kendimi biraz affettirebilirim belki.)

İnsanlık tarihini incelediğinizde bütün büyük sorunların, yönetenlerle yönetilenler arasındaki kopukluktan kaynaklandığını fark edersiniz. Seçme ve seçilme hakkı, güçler ayrılığı, yazılı kanunlar vs. hep bu kopukluğu telafi etmek için geliştirilmiş yöntemlerdir.

Yöneticilerimizin biz İnternet kullanıcılarını denetlemek için koyduğu kuralların bir türlü yerine oturmamasının sebebi tam da bu gibi görünüyor. Onlar küçüklüklerinden beri benimsedikleri bir tür hayat yaşıyorlar, biz ise tamamen farklı bir tür.

Birincisine “Çevrimdışı Hayat” denilebilir. Bu hayatı yaşayanların temel haber kaynakları günlük gazete ve televizyon. Buralardaki yorumlardan besleniyorlar. Bürokratik bir göreve gelemedikleri sürece edilgenler. Belki de bu yüzden yöneticilere bizim pek anlayamadığımız derin bir saygıları var. Yönetenler ve yazanlar tarafından üretilen bilgiyi alıyor, yorumluyor ve çevrelerindeki beş-on insanla tartışıyorlar, o kadar. İçerik yaratma ve yayma güçleri çevrimiçi yaşama geçmedikleri sürece çok çok az.

Yazının tamamı için logoya tıklayın.

İlginizi çekebilir: 

Sansür neden aptalcadır?

Blogger isyanının anatomisi: Can’t Touch This! 

2011’in gözde meslekleri arasında diktatörlük yok

UyduNet’ten ücretsiz sansür hizmeti

Neden?

Morton: Bu gece seni televizyonda, son kırk yıldaki toplam tiyatro seyircisinden daha fazla insanın izleyeceğinin farkında mısın?

Chance: Neden?

Being There (1979)

Sonsuz adet Gmail adresi almak ister misiniz?

Aslında bu yazıyı bugün yayınlamamalıydım. Google’ın Gmail Motion ve Autocompleter şakalarından sonra bu da şaka sanılabilir. Ama yine de memur görevini yapmalı.

Çok sayıda e-posta hesabı almanın sayılamayacak kadar çok kullanım alanı olabilir. Orası sizin hayal gücünüze kalmış. Ben, bunun nasıl mümkün olduğunu anlatmak için buradayım:

Olay gayet basit aslında. Önce bir adet Gmail adresi alıyorsunuz. Mesela adsoyad@gmail.com adresi size ait.

Bu durumda adsoyad+1@gmail.com adresi de size ait oluyor, adsoyad+2@gmail.com da. adsoyad+x@gmail.com da size ait. x yerine ne koyarsanız koyun, o adres size ait.

Bu özelliği nasıl kullanacağınız size kalmış. Eğer 1 Nisan şakası olmasından şüpheleniyorsanız, denemesi de kolay: Kendi kendinize e-mail atmayı deneyin. Benden şimdilik bu kadar.

Herkese iyi hafta sonları.

 

Arkadaşlık teklif eden ayakkabı, dijital ambalajlar, ve diğerleri…

Türkiye’nin önde gelen reklamcılık haber kaynağı Bigumigu, yeni dönemde iletişim trendleriyle ilgili vereceği raporlama hizmetini bir örnek raporla duyurmuş. Verilecek hizmet bir tarafa, yayınladıkları örnek rapor dikkat çekici. Hayal gücünün sınırlarını zorlayan ve yeni dünyanın temellerini atan uygulamalar raporda birbiri ardına sıralanmış. Sizinle de paylaşmasam olmazdı.